Wiersz o "Panu" (Turkish)
Andrzej Tęczar
Poznan, 1989-07-20
TANRIYA DAİR
Akıl yürütmenin kölesi
Kendi varyantları hayata gerçiriyor
Kendi varyantlarında hayata geçiriyor
Biz ise kısmi Akıl Bilincinde
Bilinç Aklında tıpkı quantum gibi
Hayali bir varlık
”Benim” ruhum Tanrıya ait
Değişiklik mi evrim mi
Erkek cocuğun gece ihtilam olması gibi
Varlık hayati mi sonsuz mu
Doğmuş bir varlık mı?
Kalbi var mı?
Belki de abartıyor
Ve çift farkındalık
Planlarını ifşa ediyor?
Burada bir şey daha eklenmeli:
Varım- var olduğumun farkında mıyım?
Görüyorum- gördüğümü biliyor muyum?
Ve kendi “akıl bilincinden”
Tanrı huzurunda “utanıyorum”.
Andrzej Józef Jan Tęczar
Andrzej Tęczar
Poznan, 1990-04-22
Firavun ile Köle
Bugünkü Aziz Petrus’un I. mektubundan şunu okuyoruz: "İnancınızın amacına, yani ruhlarınızın kurtuluşuna ulaştığınızda içiniz inancın sevinciyle dolacaktır ...”
Papamızın 2.Ioannes Paulus’un Çekoslovakya'ya yaptığı Kutsal Yolculuğun dünkü TV yayını sırasında, kalabalıklar gösterildi: rahibeler, basit insanlar, diğerleri ...
Papaya, Tanrının ta kendisine bakıyorlarmış gibi bakıyorlardı. Bu abartı değil mi?
Tanrı- Göklerin ve Dünyanın Efendisi, dünyaya varyantlarını gönderiyor. Bazen -ki televizyonda kalabalıkları görebilirsiniz - insan ümidini ve amacını yitirdiğinde, Bolesław Prus'un "Firavun" romanındaki- köylü köle gibi davranabilirler. Azad edilmek için yıllarca bir sulama kanalı açıyordu. Kanal hazır olmak üzereyken askerler, Ramses'in emriyle kanalı kapatmışlardı – köle de kendini asmıştı...
Bakan, Tanrı'nın isteğini - ihtiyaçlarını ve emirlerini - yerine getiren ilk hizmetçidir. Bunlar Kilise için Dünya'daki ihtiyaçlar ve emirler, işte bu milyonlar ...
-Kilise "doğası gereği" İyi Haberi ruhen fakirlere, fukaralara, acı çekenlere ve küçüklere duyurmaya çağrılmıştır. Peki ya bu milyonlar, bu sayılar? Bunlar belirtileri, nesnel olarak varlar mı? Rabbin entelektüel yeteneklerinin enginliği, entelektüel potansiyeli, insan sayısı, Bilim ve Sanatın başarıları ve iç içe geçmeleri ile ifade edilir ... - felsefede "benlik" in geçilmezliği kavramı vardır.
"Cadılar" avı, dini savaşların, katliamların (örneğin Huguenot Gecesi) ve "bizim" yüzyılımızın diğer olaylarının yaşanmış olması muhtemelen cehaletten, hayal gücünün eksikliğinden kaynaklanıyordu.
Cehaletten, bilmemekten, anlamamaktan - ama Tanrı böyle istedi ...
Bir rahibe – bir kardinal değildir ...
- Ve yine de hiç kimse mükemmel değildir ...
- Ve Tanrı’da varyant çeşitliliği bol ...
- Tanrı bu sonuçta..
Bu nedenle, Polonya Ulusal Kültüründen yola çıkarak, hoşgörülü olalım, sırf birisi bizden farklı diye, davranışı bizim bakış açımıza uygun değil diye öldürmeyelim ...
- Muhtemelen tüm dünyasal varyantlar Tanrı'dan verilmiştir ve Tanrı'yla birliktedir – Akıl Bilincindedir
- Çünkü o Tanrıdır ...
- Charles Darwin, 'Tanrımız tembel bir Tanrı değildir' demiştir ...
- Eğer 'dünyevi gerçeklik' İlahi Bilincinde yatıyorsa, o zaman Tanrı öldürme hakkına sahiptir, örneğin toplama kamplarında - bunlar sadece yaratımlar, zekanin meyveleri, Tanrının Benliğinde - O'nunla birlikte.
- Fakat ızdırap çekenler ne olacak ...
Andrzej Józef Jan Tęczar
Bu metin SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'a gönderilen bir mektub temelinde oluşturulmuştur
Dodaj komentarz