- Kto? - Co? - To Bóg? (Turkish)
Andrzej Tęczar Poznań, 29-12-1991 r.
„Kim? - Ne? - Tanrı budur..."
Tanrıyı hayal etme sorunu ortaya çıktı
Tanrı, dünya küresini elinde tutan yaşlı sakkalı bir adam mı?
- Tanrı beşeri bir varlık mı?
- Saygıdeğer Okuyucu, diğer çalışmalarımdan öğrenebildiğin gibi, "gerçeğin tohumları" Akıl-Benliğinde yani Tanrı’da veya Tanrı’nın içinde gerçekleşmektedir. Medeniyet kısa ömürlü, niteliği Öz farkındalık halleri olan, Keni-Düşünen-Varlık’ta veya Özbilincin Efendisi’nde bulunan bir efemeridir. Buna dayanarak, Tanrı, beşeri bir Tanrı olarak peyda olmamaktadır.
Yeryüzündeki kavramlar, tanımlar, bilincin veya öznel görüşün gerçekleridir. Tanrı için ise, nesnel-özneldir ve Tanrı'ya verilmemişse, bileşik bir sisteme dayanırlar. Varsayım-tez: şu oluyorsa, tepki olarak şu olacak (fen bilmieri)
İnsanlarda görüntüler veya örneğin güzellik duygusu gibi tanımlar - şekiller, renkler, müzik veya yeryüzündeki aşk olgusu Tanrı'dan gelir. _
Yani fikirler veya inançlar Tanrı'dandır. Modern fiziğe göre manyetik veya elektromanyetik alanlar, elektrik akımı ve biyolojik akımlar maddedir. Bana insanın bir Ruhu olduğu öğretildi. Geçmişte, beşeri düşüncesinin manevi olduğuna ve modern bilimlerin ışığında olduğuna inanılıyordu: fizik, kimya, biyoloji, hemen hemen her şey ölçülebilir, kaydedilebilir, bir formül veya sayılarla formüle edilebilir ve insan düşüncesi, farklı konsantrasyonlara sahip alanlar arasındaki potansiyel farklılığının bir sonucu olarak bir biyolojik akım olarak ortaya çıkar. Örneğin, ölçülebilen veya kaydedilebilen daha az veya daha yüksek yoğunlukta bir biyolojik akım olsun, elektrolitler; ancak, bilinç olgusu olarak kalır.
Fizik, kimya ve biyolojiden, bir iletkendeki değişken bir manyetik alanın bir akımı indüklediğini biliyoruz (akım çoğu zaman bir hareket eden elektron akışıdır). Maddenin temel parçacıklarıyla, örneğin gazla dolu bir sistemde, sistemin iç enerjisi arttıkça, parçacık hareketinin hızının arttığını biliyoruz, örneğin bir gaz ısıtıldığında, sıcaklığı arttığında, parçacıklar daha hızlı hareket eder, titreşir, çarpışır, kap duvarlarındaki basınç artar. .. Sistemin sıcaklığı arttıkça iç enerjisi, partikül hareketinin hızı, basıncı ve kimyasal reaksiyon hızı artar....
Sıcaklığın fizyoloji üzerinde tartışılmaz etkisi vardır...
- Peki Tanrı’nın hayal etme mevzusu?
Bu konuda, yukarıda bahsedilen gerçeklere ve diğerlerine dayanarak, fikirler Uzay-Zaman aksında öncelikle Öz-Zihinsel veya Öz-Bilinçsel olgusunda yer almaktadırlar.
Fen bilimlerinden faydalanarak, Tanrı'nın yaratıldığı fiziksel malzemenin gerçeğini de tartışmak gerekmektedir. ...- Ancak, fiziksel, maddi veya manevi olarak neleri adlandırdığımızıın tanımı Tanrı'dan geldiğine dikkat edilmelidir.Tanım ve daha da önemlisi, varoluş olgusu temelinde, bir şeyin ortaya çıkması, örneğin, adlandırılmış, tanımlanmış bu şeyle ilgili olarak Bilinç (anlayış bilinci). Tanrı’nın durumu işte böyledir.
Dahası, yazıldığı gibi, bilinç olgusu var. Biyolojide fizik-kimyasal-biyolojik süreçlerin canlı bir varlıkta nasıl bilince dönüştüğü bilinmemektedir...
Eğer Tanrı için, fiziksel veya kimyasal analizlerin aksine, sadece farkındalığın gerçekleri mümkünse, anlayış Bilincinde sadece mantıksal analiz varsa, o zaman belki "ilk" şeyler Tanrı için gizli kalır...
- Andrzej Józef Jan Tęczar
— bkz dr Andrzej. Jaxa-Kwiatkowski’nın görüşü.
Dodaj komentarz